Schleswig Holstein eyalet seçimleri öncesi Nord-Dialog’un düzenlediği programa katılan ve “Yurtdışı diplomaları daha hızlı tanınmalı” diyen CDU adayı Maren Schomaker 9 yıllık eğitimi tamamlayanların meslek sahibi olacak kapasitede olmamasını eleştirdi. Kendisi de Hauptschule mezunu olan SPD adayı Bernd Heinemann ise meslek eğitimi için istenilen notların yüksekliğine dikkat çekerek “Özellikle notları iyi olmayan öğrencilere ikinci bir şans verilmeli” dedi.

Schleswig Holstein’da 6 Mayıs tarihinde yapılacak eyalet parlamento seçimleri öncesi Nord-Dialog Derneği’nin düzenlediği programa Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) adayı Maren Schomaker ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) adayı Bernd Heinemann katıldı. Adaylar seçim programları kapsamında genel olarak eğitim ve meslek eğitimi hakkında bilgi verdi ve yurt dışı diplomalarının bir an önce tanıması gerektiğine dikkat çekti. Schomaker, yurt dışında aldığı doktorluk diploması tanınmadığı için bir kişinin taksi şoförlüğü yapmasının saçma olduğunu ifade ederken Heinemann “Bu kişilere diplomalarının ne kadar zamanda tanınacağı konusunda bilgi verilmeli, gerekirse ek eğitim aldırılmalı” dedi. 9 yıllık eğitim alanların çoğunun meslek yapacak kapasitede olmadığına dikkat çeken Schomaker, “Okullarda hâlâ 25 öğrenciye 1 öğretmen düşmesi sınıftaki otoriteyi zorlaştırıyor. Bu sorun yedek öğretmenlerle çözülebilir; ancak bu öğretmenlere 2 yıl sabit anlaşma yapmak kaydıyla. Okulda ve de evde ailevi sorunları olan öğrencilere ‘Sozialarbeit’ birimleri tarafından özel yardım sağlanabilir. CDU hükümeti olarak 2005 yılından itibaren işsizliğin azalması ve öğrencilerin okulu bitirdikten sonra çalışacakları kuruma uyum sağlamaları için uğraşıyoruz, bu açıdan mesleklerin tanınması yanında gençlerin iş bulabilmesi için okul ve kurumlar arasında yaptığımız 600 anlaşma var” dedi. Kendisi de Hauptschule mezunu olan ve üniversiteye başlayana kadar birçok zorlukla karşılaştığını ifade eden Heinemann ise herkesin eğitim görme hakkı olduğunu ve başarılı olmayan öğrencilere ikinci bir şans verilmesi gerektiğini söyledi. Schleswig-Holstein eyaletinde öğrenci ve öğretmenlerin giderek azaldığına işaret eden Heinemann, “Sınıflar küçültülmeli. Şu an itibariyle ağırlık daha çok zayıf öğrencilerin üzerine yıkılıyor, güçlü öğrencilerin işi kolaylaştırılıyor. Adil olunması için zayıf öğrencilere destek verilmeli. Bu sorun daha fazla ders ve yedek öğretmenlerle çözülür. Hem öğrencilerin ders kaybı yaşamaması hem de öğretmenlerin başka bir yere gitmemesi için bu bir fırsat. Sonrasında da bu öğretmenlere memurluk statüsü de verilmeli” dedi. Almanya’da demografik değişimle birlikte göçmen kökenlilerin sayısının artacağını belirten Heinemann, dolayısıyla sayısı artacak sağlık sorunu yaşayan göçmenlerden mesela demans hastalığı çekenler zamanla sonradan öğrendiği Almancayı unutarak sadece kendi anadilini konuşabilecek. Bu sebeple onları anlamak, onlara kendi dilinde, kendi kültüründe hizmet etmek için aynı kökenden kalifiye elemanlara ihtiyaç var” dedi. Sozialarbeit’ın okul ile aile arasındaki ilişkilerde de aktif olabileceğini kaydeden Heinemann, ancak bu birimin halen istenilen seviyeye ulaşmadığına dikkat çekti. Ayrıca devlet okulu ile özel okul arasında bir denge oluşturularak özel okulların desteklenmesi gerektiğini ifade etti.